Yeşil Sol Parti’den basın özgürlüğü için mücadele kararı
ANKARA – Düzenlediği konferansta seçmenlerinden gelen önerileri tartışan Yeşil Sol Parti, yeni döneme yön verecek 24 karar aldı. Seçimin ardından “yenilenme” sürecine giren partinin kararları arasında “basın özgürlüğü mücadelesi” de yer aldı.
Ekim ayında yapılacak kurultayda onaya sunulacak karar metninde, “Partimiz, Türkiye’de basın ve medya özgürlüğünün tam olarak sağlanması ve uygulanması için her zeminde mücadele eder ve baskı altında çalışan gazetecilerle dayanışma içindedir. “
TUTUKLU GAZETECİLERE VURGU
Tutuklu gazetecilere de dikkat çekilen karar metninde şu ifadeler kullanıldı: “Partimiz, tutuklu gazetecilerin özgürlüklerine kavuşmaları ve işlerini özgürce yapabilmeleri için gerekli tüm çalışmaları yapmakta ve mücadele etmektedir.”
MEDYADAN YAYINLANAN KARA PROPOGANDA’DA ORTAYA ÇIKACAK
Metinde, yerel basının güçlendirilmesi için çalışmalar yapılacağı ve yerel medyayla dayanışma içinde olunacağı, medyanın propaganda amaçlı kullanılmasına karşı da çaba gösterileceği belirtiliyor. “Partimiz, özel savaş propagandasına dayalı olarak kullanılan medya ve basın araçlarıyla yayılan kara propagandayı ortaya çıkarmaya çalışmakta ve bunlara karşı her zeminde mücadele etmektedir. Alternatif muhalif medya kuruluşlarının kurulması, geliştirilmesi ve bunların faaliyetlerini yürütebilmelerini sağlamak için çaba göstermektedir. özgür bir ortamda çalışmalarını ve bu kurumlarla dayanışma içinde olmalarını istiyoruz.”
‘YÖNETİM yanlısı MEDYA BESLENİYOR, MUHALEFET MEDYA Susturulmak İsteniyor’
Oybirliğiyle alınan kararın gerekçesi şöyle kaydedildi:
“AKP-MHP iktidarı döneminde basın ve medya özgürlüğüne sistematik saldırılar yapılıyor, iktidar yanlısı medya beslenirken muhalif medya susturulmak isteniyor. Basın ve medyanın bir bütün olarak kontrol edilmesi amaçlanmakta olup, kamu dahil tüm basın ve medyanın devletin hizmetinde haber ve yayın yapması amaçlanmaktadır. Gazeteciler, “Cumhurbaşkanına hakaret”, “terör örgütüne üye olmak”, “terör örgütü propagandası” gibi gerekçelerle baskılara, keyfi kovuşturmalara ve tutuklamalara maruz kalıyor. Özellikle Kürt basını; Özgür basın ve muhalif medya yok edilmeye çalışılıyor, Kürt gazetecilerin haber yapması engellenmek isteniyor. Muhalif yerel basın kuruluşları ve gazeteciler maddi sıkıntılar içerisinde ayakta kalmaya çalışırken, kamu kaynaklarından mahrum kalarak yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalarak çalışmalarını sürdürüyorlar.” (DUVAR)
