Haber

EMİNE ERDOĞAN: İSRAİL’İN YIKTIĞINI YENİDEN İNŞA ETMEK İÇİN FON OLUŞTURULMALI

CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın himayelerinde, liderlerin eşleriyle birlikte İstanbul’da Filistin için Tek Gönül Zirvesi düzenlendi. Zirvenin açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, “Hiçbir meşru siyasi ideoloji zulüm içermez. Filistin’deki haksız işgal sona ermeli ve İsrail, ele geçirdiği toprakları sahibi Filistinlilere iade etmelidir. Uluslararası kapsamda” Birleşmiş Milletler ve İslam İşbirliği Teşkilatı gibi kuruluşların, İsrail’in yok ettiği okul ve parkları, “Hastanelerin yeniden inşası için artık bir fon oluşturulmalı” dedi.

İsrail’in 7 Ekim’den bu yana Gazze Şeridi’ne düzenlediği saldırılarda binlerce kişinin hayatını kaybetmesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan başta olmak üzere lider eşlerini harekete geçirdi. Emine Erdoğan’ın girişimiyle cumhurbaşkanı eşleri İstanbul’da bir araya geldi. Emine Erdoğan’ın ev sahipliğinde düzenlenen Filistin Tepesi için Tek Yürek etkinliği Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde gerçekleştirildi. Zirveye Katar, Malezya ve Özbekistan’ın da aralarında bulunduğu dünyanın birçok ülkesinden devlet ve hükümet liderlerinin eşleri ve özel temsilcileri katıldı.

HİÇBİR HUKUKİ SİYASİ İDEOLOJİ ZULÜM İÇERMEZ

Zirvenin açılış konuşmasını yapan Emine Erdoğan, “Hiçbir ideoloji, hiçbir siyasi çıkar, hiçbir ekonomik çıkar, temiz bir insanın hayatından daha değerli değildir. İnsanlığın bu Siyonist narsisizmine yenik düşmesine boyun eğmeyi reddediyorum.” Çocukları gerçeklikten kopuk, adaletten uzak planlarını gerçekleştirmek için harcanacak yakıt olarak gören çark, yaptıklarınızla dünyada güzel, hoş, doğru olan her şeye zarar veriyorsunuz. öldürdüğünüz yerden sesleniyor. Duyuyor musunuz? Hiçbir hukuki siyasi ideoloji zulmü kapsamaz. Yeryüzünde katliam, işgal ve hırsızlık yapanları, inançların yaşanmasını engelleyenleri nasıl bir sonun beklediğini tarih sayısız örnekleriyle göstermektedir. Tarihin vicdanı “Hiçbir zaman zalimin yanında olmadı. Yakın geçmişte Yahudileri yok etmek isteyen zulümle aynı yerde anılacaksınız” dedi.

BU VAHŞETİ DURDURMAK İÇİN HANGİ KRİTİK ÖLÜM EŞİĞİNİ BEKLİYORSUNUZ?

Emine Erdoğan, “İsrailli bir bakan Gazze’ye atom bombası atmayı seçenekler arasında düşünürken, ben de sesini bile çıkarmayanların Hiroşima’nın kızı Sadako ile Filistinli çocuklar arasında ne fark gördüğünü merak ediyorum. Dün ‘Çocukları küçük kurşunlarla öldürüyorlar değil mi anne?’ dedi. “Bosnalı çocuğu kurtaramamanın ağırlığını taşıyan, bugün Gazzeli çocukların üzerine yağan füzelerin durdurulmasını bekleyen küresel vicdan, başka ne bekliyor? Üstü cehenneme, yer altı ise çocuk nekropolüne dönüştürülürken, orada vaat edilen bir geleceğin ortaya çıkması asla mümkün değildir. Böyle bir yıkım üzerine kurulmuş bir yer.” Bu sistemde kim kendini gerçekten güvende hissedebilir? Burada, dünyada barışın ve sistemin kurulmasından sorumlu olan İsrail Devleti’ne ve Birleşmiş Milletler’in 5 daimi üyesine sormak istiyorum. Ne olur? Ölümün kritik eşiğinde bu vahşete dur demek için mi bekliyorsunuz? Vicdanı sağır edecek derecede sessiz olan uluslararası topluma sormak istiyorum. 40 Günlerdir süren bu utanç döneminden sonra barışı ve adaleti hangi hakla savunacaksınız? Dünyadaki insanlığın evrensel değerleri, Charlie Hebdo’daki o fotoğraf karesinde büyük bir coşkuyla ortaya çıkan, dünya liderlerinin Gazze’deki mazlumlar karşısında sessiz kalmalarından ne anlam çıkarmalıyız? İnsan Hakları Bildirgesi ve birçok uluslararası sözleşmede hakları korunan insan tanımı sadece Batı’nın belirlediği sınırlar içinde kalanları mı kapsıyor? “Bir hayatı diğerinden ayıran bu karanlığa asla teslim olmayacağız.” kendine ait olmayan herkesi ve her şeyi değersizleştiriyor” dedi.

SİZİ SUSTURULMAK İSTEYENLERİN SESİ OLMAYA DAVET EDİYORUM

Emine Erdoğan, “Dil, din, ırk, renk ne olursa olsun, insanı şefkatle kucaklayan, onu doğası gereği değerli gören küresel bir anlayışı savunacağız. İnsana, mülteciye değer veren ayrımcı zihniyete sonsuza kadar karşı duracağız. kısacası nereden geldiklerine göre kadınlar ve çocuklar… Bugün tanık olduğumuz şey bir savaş değil, yalnızca en güçlü ve zalimlerin hayatta kalacağı, diğer hayatların kolayca yaşayabileceği bir dünya sistemini dayatma çabasıdır. Bu, yeterli olanın, hoş olanın, hak olanın ve batıl olanın ezelden gelip sonsuza kadar sürecek bir mücadelesidir. Bu nedenle bütün devlet başkanları eşlerini Gazze’ye göndermişlerdir. “Sizi olmaya davet ediyorum.” Türkiye’de kitlesel kıyım devam ederken sesleri bastırılan, susturulanların sesidir” dedi.

ACİL SON, DUR, BARIŞ VE İNSANİ YARDIM ÇAĞRISIMIZI DEVAM EDELİM

Emine Erdoğan, “Gazzeli ve uluslararası basın mensupları, sağlık çalışanları, insani yardım çalışanları ve onları korumakla yükümlü uluslararası toplum, canları pahasına insanlık için nöbet tutarken, biz de onları var gücümüzle nöbet tutalım. Ateşkes ilan edilene kadar nerede olursak olalım tüm imkan ve imkanlara sahibiz.” “Yeni kamusal alan haline gelen sosyal medyada, hep birlikte, tetikte, derhal ateşkes, barış ve insani yardım çağrılarımızı sürdürelim. Her birimizin sesi farklı ve daha güçlü, bir araya geldiğimizde sesimizi yükseltiyoruz. sesimiz çok daha güçlü olsun. Sözlerimizi onlar ve dünya için kullanalım. “Bu toplantıyı sözden eyleme taşıyalım ve Filistin’de barış için bir girişime dönüştürelim. Çünkü ateşkes öncelikli hedefimiz olsa da nihai hedef değil. Tüm dünyaya aynı sesle Filistin ve İsrail’de kalıcı barışın sağlanması için çabalarımızı birleştirmeye çağıralım.” dedi.

İSRAİL, KULLANDIĞI TOPRAKLARI SAHİBİNE GERİ VERMELİ

Emine Erdoğan, “Filistinli çocuklara ve gençlere, ölmek ve öldürülmek dışında insan onuruna yakışan bir gelecek borçluyuz. Bu nedenle, iki devletli çözümün vadettiği gecikmiş barışın tesis edilmesi artık tamamen mümkün. Başkenti Doğu Kudüs olan ve toprak bütünlüğü korunan tam bağımsız Filistin Devleti.” Aynı zamanda zamanıdır. Bölgenin ve hatta dünyanın barış ve huzuru için Filistin’deki haksız işgalin sona ermesi ve İsrail’in ele geçirdiği toprakları sahibi Filistinlilere iade etmesi gerekmektedir. Çocuklarına parlak bir gelecek sunabilmek için Gazze’nin harabelerden yeniden inşa edilmesi gerekiyor. Birleşmiş Milletler, İslam İşbirliği Teşkilatı gibi uluslararası kuruluşlar İsrail’in yıktığı okul, park ve hastanelerin yeniden inşası için bir fon oluşturulmalı. Bugün Filistin’i harabeler, kan, gözyaşı ve dumanlar arasında görebiliriz. Bu karanlık tablonun ötesinde bir Filistin hayalimiz var. Gazze kıyılarında dini ve etnik gruplar yaşıyor. Filistinli çocukların, kökenleri ne olursa olsun, el ele kardeşlik içinde koşmaları bir hayaldir. Limon ağaçlarının çiçek açtığı, güneşin zeytin kollarındaki meyvelere vurduğu, babaların çocuklarıyla korkusuzca buluştuğu, annelerin çocuklarını mezara değil, öpüp yatağına yatırdığı bir Filistin. “Bu Filistin hayali bugün elimizde, sözlerimizde, eylemlerimizde… İyi ki etrafımızı saran karanlıklardan vicdanımızla insanlığa ışık olmayı amaçlayan sizler buradasınız” dedi. .

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu